Bağlanma Stilleri: İlişkilerimizi Nasıl Şekillendiriyor?
Randevu veya dengem hakkında sorularınız mı var?
Telefon Almanya: | +49 6409 33 23 999 |
---|---|
Telefon İsviçre: | +41 41 588 10 15 |
Mesaj gönder: | |
İletişim formu |
Bağlanma stilleri ilişkilerdeki en önemli konulardan biridir. Kişinin sahip olduğu bağlanma türü diğer insanlara karşı davranışlarını şekillendirir. Çocukluk döneminde ebeveynlerimizle kurduğumuz ilişki, ileriki zamanlarda diğer insanlarla ve partnerlerimizle kurduğumuz ilişkileri büyük ölçüde etkilemektedir.
Peki sağlıklı ve sağlıksız bağlanma stilleri nelerdir? Bağlanma stilinizi değiştirebilir misiniz? Yazımızda Bowlby Bağlanma Teorisi ve Bartholomew ve Horowitz’in geliştirdiği 4 Bağlanma Türü çerçevesinde sizler için detayları paylaştık.
Bağlanma Stili Nedir?
Bağlılık / Bağlanma insanlar arasındaki iletişimin ve etkileşimin genel bir tanımıdır. İnsanın sosyal bir varlık olmasından kaynaklanan bu durum daha çok kişinin yakınındaki veya hayatındaki insanlarla geliştirdiği ilişkinin kuvvetine vurgu yapmaktadır. Biyolojik olarak bir insan vasıtasıyla dünyaya gelmiş olmak da bağlanmanın bir ihtiyaç olarak görülmesine sebep olmaktadır.
Bireyin erken yaşlarında bakıcılarıyla (anne, baba veya bakımından sorumlu her kimse) kurduğu bağ ileriki dönemlerde aynı zamanda romantik ilişkileri de dahil diğer insanlarla iletişimini ve davranışlarını şekillendirir. Dünyaya geldikten sonra ilk tanıdığımız insanlar anne ve babamızdır. Sosyal ilişki tanımımız onların bize nasıl davrandığıyla oldukça ilgilidir.
Çocukluk döneminde sevgiyi ve ilgiyi alma şeklimiz yetişkinlik dönemimizde onları diğer insanlarla nasıl paylaştığımızı belirler. Yapılan pek çok çalışma gösteriyor ki çocukluk döneminde edinilen olumsuz ilişki türleri yetişkin döneminde fark edilmeden benliğe yerleşiyor ve kimle olursa olsun ilişkimizin temelini oluşturuyor.
Tarih boyunca insan ilişkileriyle ilgili pek çok çalışma yapılmıştır. Bu ilişkileri farklı şekillerde ele alan çalışmaların çoğunun ortak noktası ise çocukluk dönemidir. Bu dönemde öğrenilen şeyler hayat boyu kullanılmak üzere benliğe derin bir yerleşme sağlar.
Yerleşen girdilerin olumlu veya olumsuz olmasına bakılmaksızın kişinin davranışlarına etkisi büyüktür. Çocukluk dönemini esas alarak kişinin yetişkinlik dönemine taşıdığı ilişki kalıplarını ve tanımlarını inceleyen en önemli çalışmacılardan biri de John Bowlby’dir.
Bowlby’e Göre 3 Bağlanma Teorisi
İngiliz psikolog John Bowlby’nin 3 Bağlanma Teorisi veya Bağlanma Kuramı, çocukluk döneminde ebeveynlerden veya bakıcılardan görülen davranışların ve yaklaşımların kişinin tüm hayatı boyunca diğer insanlarla kurduğu ilişkide birincil rol oynadığını ileri sürmektedir.
İlişkiye bakışımızı etkileyen bu bağlanma türleri çeşitlilik gösterse de John Bowlby 3 başlık altında bir değerlendirme yapmıştır. John Bowlby’e göre bağlanma stilleri 3 ana türde incelenir: güvenli bağlanma, kaygılı (kararsız olarak de geçmektedir) bağlanma ve kaçıngan bağlanma stili.
1) Güvenli bağlanma stiline sahip
kişi kendisi için önemli gördüğü kişilere yakın olma ve onlara güvenme eğilimi gösterir. Bu kişiler çocukluk döneminde ebeveynlerinden yeterli sevgi ve ilgi görmüş, ihtiyaç duydukları şey hemen ve sık sık karşılanmıştır.
İhtiyaçlarının böyle rahat karşılanmış olması çocukta diğerlerine karşı güven duygusu geliştirmiş ve olumlu bir algı yaratmıştır. Bu kişilerde kaygı durumu oldukça az görülmektedir. Romantik ilişkilerde de partnere güven yüksek düzeyde, terk edilmeye karşı verilen tepkiler düşük düzeydedir.
2) Kaygılı bağlanma stiline sahip
kişi yakın ilişkilere sıcak bakar fakat terk edilme korkusu sebebiyle çoğu zaman diğer insanları kendine yeterince yakın görmez. Bu kişiler çocukluk dönemlerinde ön görülemez bir bakımla karşı karşıya kalmışlardır. Ebeveynler kimi zaman ihtiyacını karşılamış kimi zaman bu ihtiyaç karşılamalar çocuğun nedenini anlayamayacağı şekilde ansızın kesilmiştir.
Bu ne zaman hangi ihtiyacın karşılanacağının kestirilemez durumu çocukta her an her şeyin dağılabileceği algısını yaratır. Yetişkinlik döneminde ise kişi diğer bireylere ve partnerine devamlı bir güven duygusu geliştiremez ve şüpheci tutum sergiler. İlişkisini pamuk ipliğine bağlıymış gibi görür, olası bir ayrılık fikrine karşı düşüncelere dalar ve partnerini kaybetmemek için çoğu şeyi göze alabilir. Yapılan bazı araştırmalarda kaygılı bağlanma türündeki bazı kişilerin partnerlerine karşı sergilediği şüpheci davranışlar tehlikeli boyuta varabilmektedir.
3) Kaçıngan bağlanma stiline sahip
kişi çocukluk döneminde mesafeli bir tutuma maruz kalmıştır. Bu tutum yetişkinlik dönemindeki ilişkilerinde de devam eder ve kişi yakın ilişki kurmaktan kaçınarak bağımsızlığına daha fazla önem verir. Bazı akademik araştırmalarda kaçıngan bağlanma türünün kişide narsist karakter özellikleri görülmesine zemin hazırladığı açıklanmıştır.
Bu bağlanma türü kaygılı bağlanmayla zaman zaman karıştırılmaktadır. Aralarındaki fark kaygılı bağlanma türünde kişinin yakın ilişki kurmak istemesine rağmen bunda zorlanması, kaçıngan bağlanma türünde ise kişinin yakın ilişkiyi onaylamamasıdır.
4 Bağlanma Türü Nedir?
Bağlanma türleriyle ilgili yapılan önemli çalışmalardan bir diğeri de Bartholomew ve Horowitz’in geliştirdiği 4 Bağlanma Türü (veya Modeli)’dür. Bu model aslında John Bowlby’nin Bağlanma Teorisi’nin temel alınması ve geliştirilmesi ile elde edilmiştir. 4 Bağlanma Türü’ne göre güvenli, saplantılı (kaygılı), kayıtsız ve korkulu olmak üzere dört farklı bağlanma türü vardır.
1. Güvenli bağlanma türündeki kişide
öz konseptle ilgili kavramlar (öz sevgi, öz saygı, öz güven vb.) yüksektir, diğer bireylere karşı olumlu algılar vardır, destekleyici ve kabul edici bir yapıdadır. İnsanlarla ilişkilerinde daha esnek ve açık bir tutum sergiler, hayal kırıklığı veya en azından beklentisi daha düşüktür. Terk edilme korkusu azdır, daha dışa dönük bir yapı sergiler.
2. Saplantılı bağlanma veya kaygılı bağlanma türündeki kişinin
kendine karşı olumsuz yaklaşımları olmasına rağmen diğer kişilere olumlu yaklaşımlar gösterir. Örneğin kişide öz güven sorunu vardır fakat karşısındaki kişiye çok değer verir, hatta saplantılı davranabilir. Çoğu zaman ilişkilerinde kaygı hakim olur ve terk edilme olasılığını göz önünde tutarlar.
3. Kayıtsız bağlanma türündeki kişide
kendine yönelik yaklaşımlar olumludur fakat diğer kişilere karşı tam tersi şekilde olumsuz tutumlar görülür. Bu kişilerde tek başınalık ve kendine yönelme daha baskındır, diğer kişilere ihtiyaç duymayı ve bağlanmayı reddeder. Sosyal ve romantik ilişkileri daha azdır ve ilişki kurmaya karşı nötr bir tavır sergiler.
4. Korkulu bağlanma türündeki kişide
hem kendine hem de diğerlerine karşı tutum olumsuzdur. Kişi kendini de diğerlerini de değersiz bulur, güven problemi yaşar ve diğerleriyle ilişkiye girmekte çoğu zaman çekimser davranır.
Bağlanma Türünü Değiştirebilir Misiniz?
Bağlanma stilinizi değiştirmek diğer insanlarla ilişkinizi iyileştirmek için çok büyük bir avantaj sağlar. Ebeveynlerinizin çocukluk döneminde size karşı takındığı tavırları değiştiremezsiniz fakat şu an kendinizi ve ilişkilere yaklaşımınızı değiştirerek mevcut ve potansiyel ilişkilerinizde fark edilir bir sonuç yaratabilirsiniz.
Bağlanma türleri çocukluk döneminde bakıcılardan gelen davranışlara göre şekillendiği için kişinin bu bağlanma türüne veya hangi bağlanma türüne dahil olduğunu fark etmesi uzun yıllar alabilir.
Çocukluktaki her ayrıntı hatırlanamayacağı için hangi tür davranışların bu bağlanmaya yol açtığını kestirmek de zordur. Bağlanma stilinizi değiştirmek için bir psikologtan veya bir uzmandan yardım almak en güvenli ve kolay yöntem olabilir.
Psikoterapi çalışmalarına bakıldığında bağlanma stilini değiştirmenin kolaylığı ve zorluğu kişinin hangi bağlanma türüne yakın olduğuyla oldukça ilgilidir. Güvenli bağlanma türündeki kişiler psikoterapist ile kolay bir ilişki kurabilirken kaçıngan bağlanma türündeki kişinin seanslara bağlı kalması bile zor olabilir.
Terapinin süresi de kişinin bağlanma yaklaşımına göre şekillenir. Yani evet bağlanma stilinizi değiştirebilirsiniz fakat süreç bağlanma türünüze göre farklılık gösterebilir. Terapistiniz sizin ilişki davranışlarınızı gözlemleyip değerlendirerek hangi tür bağlanmaya yakın olduğunuzu ve ne gibi iyileştirmeler yapabileceğinizi belirler.
En Sağlıksız Bağlanma Stili Hangisidir?
En sağlıksız bağlanma stili konusunda farklı görüşler mevcuttur. Korkulu bağlanma stilinde kişinin kendine ve başkalarına karşı olumsuz algısı ilişkinin başlamasını bile engelleyebilir. Kişi kendini diğer bireylere karşı kapatır ve diğer bireylerin de kendisiyle ilişki kurmasına izin vermez.
Bu durumda kişi ihtiyaçlarını karşılayamaz, sürekli bir saldırı beklentisi halinde olur, kendi kendini sabote ederek hayati şartlarını kendiliğinden yıpratır; diğer kişilerin ihtiyaçlarını göz ardı eder, onları tehdit unsuru olarak görür ve saldırgan tutum sergileyebilir veya hiçbir tepki vermez. Kendi sosyal hayatını olumsuz etkilediği gibi başkasının sosyal hayatına da zarar verebilir.
Bazı görüşlere göre ise en sağlıksız bağlanma stili saplantılı bağlanmadır. Bu bağlanma stilindeki kişi kendi ihtiyaçlarından önce bir başkasının ihtiyaçlarına önem verir ve kendini arka plana atar. İlk aşamada masum görünen bu bağlanma ileriki aşamalarda kişinin öz güveninde ciddi yıpranmalara yol açarak değer yargısını yerle bir edebilir. Tek taraflı verme durumu kişinin kendisini bir hiç olarak görmesine sebep olabilir ve psikolojik durumunu bozabilir.
Peki En Sağlıklı (iyi) Bağlanma Stili Nedir?
Yapılan çalışmaların sonuçlarına ve değerlendirmelerine bakıldığında en sağlıklı bağlanma stili güvenli bağlanmadır diyebiliriz. Güvenli bağlanmada kişi hem kendine karşı güvene yani öz güvene hem de başkalarına güvenebileceği algısına sahiptir. Bu kişiler diğer bireylerle daha rahat, açık ve sağlıklı ilişki kurarak ihtiyaçlarını karşılama konusunda daha beceriklidir.
İlişkilere olumlu bakış açısıyla yaklaşır, yıkıcıdan ziyade yapıcı bir tutum sergileyerek iletişimi güçlendirmeye çalışır. Çatışmacı ortamlarda uzlaşmacı tavırlarıyla diğerlerinin ilgisini çeker ve takdirini kazanır. İlişkide karşılaşılan sorunları aşmak için daha yumuşak bir tavırla ilerler ve partnerleriyle empati yaparak objektif değerlendirmede bulunabilirler.
Diğer kişilerden kendisine yönelik tehdit ihtimalini daha düşük gördüğü için sosyal ortamlarda daha rahat ve sıcak bir tutum sergileme eğilimdedir.
Bağlanma Stilleri Testi Nedir?
Bağlanma Stilleri Testi psikologlar ve terapistler tarafından genellikle ölçekli (bağlanma stilleri ölçeği) biçimde yapılan bir incelemedir. Test sonucunda kişinin bağlanma türü belirlenerek iyileştirmeler yapılır.
İnternetin yaygınlaşmasıyla bu tarz testler artık sanal ortamda da bulunur hale gelmiştir. IDR Labs tarafından ücretsiz sunulan Bağlanma Tipi Testi kendi kendinize kısa sürede yapabileceğiniz bir testtir.
Akademik kaynaklar baz alınarak hazırlanan bu test 36 farklı ifadeden oluşmakta, katılıyorum/katılmıyorum arası 5 ölçek içermekte ve katılımcıya, rahat, gergin ve kaçıngan olarak 4 farklı ana sonuç tipi sunmaktadır.
Testin sonunda okuyucunun anlayabileceği şekilde sonuç tipleri açıklanmıştır. Test sonucu herhangi bir klinik durum veya tip belirtmekten ziyade kişinin kendi farkındalığı için destek alabileceği nitelikte bir araçtır.
Test sonucunuza göre hangi tip bağlanmaya yatkın olduğunuzu görerek kendiniz hakkında bir ön değerlendirme yapabilirsiniz fakat kesin bir tespit için mutlaka bir uzmana görünmelisiniz. Bağlanma Stilleri Testi’nde yer alan ifadelerden bazıları şunlardır:
- İnsanlar beni tanırsa gerçek beni sevmeyeceklerini hissediyorum.
- Partnerim de dahil olmak üzere başkalarını mesafeli tutmayı tercih ederim.
- Başkalarına çok fazla yakın olmamayı tercih ederim.
- Genel olarak insanlara karşı oldukça açık biriyim ve iyi bir neden olmadıkça partnerimden veya arkadaşlarımdan sır saklamam.
- Partnerlerimin çoğunun önemli sosyal, finansal veya psikolojik sorunları vardı ve ben de onların üstesinden gelmelerine yardımcı olmak zorunda kaldım.
- Bazen başkalarının yanında kasıtlı olarak gizemli davranarak çekiciliğimi arttırıyorum.
- En derin duygularımı yakınımdakilerden bile saklamayı tercih ederim
- Bağlılık konusunda bana baskı yapılması, olası bir partnerin yapabileceği en kötü şeylerden biridir.
- Başkalarına karşı açığım ve onları tanımak kolaydır.
- Partnerimin daha iyi birisi gelene kadar beni sadece bir mola yeri olarak kullandığını sıklıkla hissederim.
Diğer Makaleler:
Kaynaklar:
- Soysal, A. Ş., Bodur, Ş., İşeri, E., & Şenol, S. (2005). Bebeklik dönemindeki bağlanma sürecine genel bir bakış. bağlanma stilleri testi. Klinik Psikiyatri, 8(2), 88-99.
- Sümer, N., Oruçlular, Y., & Çapar, T. (2015). Bağlanma ve bağımlılık: Kuramsal çerçeve ve derleme çalışması. bağlanma stilleri testi. Bağımlılık dergisi, 16(4), 192-209.
- Kışlak, Y. Ş. T., & Çavuşoğlu, P. Ş. (1 Haziran, 2006). Evlilik Uyumu, Bağlanma Biçimleri, Yüklemeler ve Benlik Saygısı Arasındaki İlişkiler. Bağlanma stilleri testi
- Satow, R. (14 Aralık, 2018). Traumatic Separation and Attachment Style. Psychology Today.