
Önyargı nedir ve nasıl oluşur? Önyargılar nasıl önleyebilir?
Randevu veya dengem hakkında sorularınız mı var?
Telefon Almanya: | +49 6409 33 23 999 |
---|---|
Telefon İsviçre: | +41 41 588 10 15 |
Mesaj gönder: | |
İletişim formu |

Önyargı Nedir?
Önyargı, bir kişi, grup ya da durum hakkında yeterli bilgiye sahip olmadan, önceden fikir sahibi olmaktır. Genellikle yanlış genellemelere ve klişelere dayanır. Bu durum, insanların olayları ya da kişileri objektif bir şekilde değerlendirmesini zorlaştırır.
Önyargılar çoğu zaman farkında olmadan oluşur ve çevremizden, medyadan veya geçmiş deneyimlerimizden etkilenir. Olumsuz ya da olumlu olabilir, ancak çoğunlukla insanları yanlış anlamamıza ve aramızda gereksiz ayrılıklara neden olur.

Önyargının Nedenleri Nelerdir?
Önyargı, genellikle yanlış anlamalar, yetersiz bilgi ya da sosyal ve psikolojik faktörler sonucunda oluşur. Bu tutumlar genellikle yanlış anlamalar, yetersiz bilgi ya da sosyal ve psikolojik faktörler sonucunda oluşur.
1. Bilgi Eksikliği
Bir birey ya da grup hakkında yeterli bilgiye sahip olunmaması, en sık karşılaşılan nedenlerinden biridir. İnsanlar, tanımadıkları ya da aşina olmadıkları bireyler veya gruplar hakkında duydukları söylentilere dayanarak yargılarda bulunabilir. Bu tür yanlış algılar, öğrenme ve iletişim yoluyla kolayca düzeltilebilecekken, çoğu zaman önyargılı davranışlara dönüşebilir.
2. Kalıp Yargılar (Stereotipler)
Kalıp yargılar, bir grup insanı ortak özelliklere indirgemeye dayalı düşüncelerdir. Örneğin, bir etnik grubun tamamını belli bir kişilik özelliğiyle tanımlamak, bireyler arasındaki farklılıkları görmezden gelir. Bu tür genellemeler, önyargının en yaygın ve güçlü nedenlerinden biridir. Kalıp yargılar, medya, aile, eğitim sistemi ve toplumsal alışkanlıklarla sürekli beslenir.
Örnek:
- “İtalyanlar çok konuşkandır ve ellerini kullanarak konuşur.”
- “Fransızlar kibardır ve sürekli şarap içer.”
- “Japonlar her zaman çalışkandır ve dakiktir.”
- “Türkler çok çay içer ve misafirperverdir.”
3. Sosyal Öğrenme
Bireyler, çevrelerindeki insanlardan öğrenerek davranış ve tutumlar geliştirir. Özellikle çocukluk döneminde, ebeveynler, öğretmenler ya da akran grupları gibi otorite figürlerinden alınan mesajlar önyargıların yerleşmesinde kritik bir rol oynar. Eğer bir birey, çevresinde sıkça ön yargılı konuşmalara ya da davranışlara maruz kalıyorsa, bu tutumları bilinçsizce benimseyebilir.
Örnek: Bir çocuk, ebeveynlerinin önyargılı konuşmalarını dinleyerek belirli bir etnik grup hakkında olumsuz düşünceler geliştirebilir. Örneğin, ebeveynlerinden “X grubundakiler güvenilmezdir” gibi ifadeler duyan bir çocuk, bu tutumu model alabilir.
4. Korku ve Güvensizlik
İnsanlar, tanımadıkları ya da anlamakta zorlandıkları bireylere ve kültürlere karşı doğal bir güvensizlik hissedebilir. Bu durum, farklı gruplar arasında korku ve çekingenliğe yol açabilir. Örneğin, farklı bir yaşam biçimine sahip bir grup, tehdit olarak algılanabilir.
5. Rekabet ve Kaynak Mücadelesi
Kaynakların sınırlı olduğu durumlarda gruplar arasında rekabet kaçınılmazdır. İş, eğitim, barınma gibi temel ihtiyaçlar için mücadele eden bireyler ya da gruplar, diğerlerini birer tehdit olarak görebilir. Bu tür bir algı, diğer grupları küçümseme ya da dışlama eğilimini doğurabilir.
6. Geçmiş Deneyimler
Ön yargılar bazen bireylerin geçmişte yaşadığı olumsuz deneyimlerden kaynaklanır. Bir bireyin belirli bir grup üyesiyle yaşadığı kötü bir deneyim, o grubun tamamına yönelik bir genellemeye dönüşebilir.
7. Sosyal Kimlik ve Grup Aidiyeti
İnsanlar, kendilerini bir gruba ait hissetme eğilimindedir. Bu aidiyet duygusu, “biz” ve “onlar” ayrımına yol açabilir. Kendi grubunu daha üstün görmek ve diğer grupları küçümsemek, ön hükmün yaygın bir biçimidir.
8. Duygusal Durumlar
Önyargılar yalnızca bilişsel süreçlere değil, aynı zamanda duygusal faktörlere de dayanır. Korku, nefret, kıskançlık ya da öfke gibi yoğun duygular, bireylerin diğer gruplara karşı olumsuz tutumlar geliştirmesine yol açabilir. Örneğin, geçmişte bir kayıp ya da travma yaşayan bireyler, bu duygusal yaraları bu duruma dönüştürebilir.

Ön yargılı Olduğunuzu Nasıl Fark Edersiniz?
Önyargılar genellikle bilinçsiz bir şekilde oluşur ve fark edilmesi zaman alabilir. Ancak, düşünce ve davranışlarınızı sorgulayarak önyargılı olup olmadığınızı anlayabilirsiniz. İşte bunu fark etmenizi sağlayacak bazı yöntemler:
İlk İzlenimleriniz Neye Dayanıyor?
Bir kişiyle ilk kez tanıştığınızda veya bir grup hakkında ilk kez bir şey duyduğunuzda, nasıl bir yargıya varıyorsunuz? Örneğin, bir kişinin dış görünüşüne dayanarak onun eğitimi ya da mesleği hakkında varsayımlar yapıyor musunuz?
Genellemeler Yapıyor musunuz?
Düşüncelerinizde “her zaman”, “hiçbir zaman” gibi genelleme ifadeleri var mı? Bu tür ifadeler, bireysel durumları görmezden geldiğinizi gösterebilir.
Belirli Gruplardan İnsanlara Nasıl Davranıyorsunuz?
Bazı gruplardan kişilere karşı mesafeli mi davranıyorsunuz? Bu tür bir tutum, fark etmeden oluşmuş olumsuz yargılarınızdan kaynaklanıyor olabilir.
Örnek: “Bu kişilerle konuşursam beni anlamazlar” düşüncesiyle, farklı bir kültürden gelen insanlarla iletişim kurmaktan kaçınmak. Bunun, kişinin bireysel özelliklerini değil, genel bir algıyı yansıttığını fark edebilirsiniz.
Kararlarınızı Hangi Faktörler Etkiliyor?
Karar verirken hangi kriterleri kullandığınızı sorgulayın. Seçimlerinizde somut bilgiler yerine kişisel varsayımlarınızın etkili olup olmadığını düşünün.
Örnek: Bir arkadaş grubunda liderlik rolü için, yalnızca “en konuşkan kişi” olduğu için birini seçmek. Bu kararın, kişinin liderlik yeteneklerinden ziyade bir stereotipe dayanıyor olabileceğini fark edebilirsiniz.
Otomatik Tepkileriniz Neler?
Belirli bir kişi veya durum karşısında verdiğiniz ani tepkiler, bilinçaltı önyargılarınızı açığa çıkarabilir. Örneğin, bir kişinin görünüşü veya aksanı sizi rahatsız ediyor mu? Bu tepkinizin nedenlerini sorgulamak, olumsuz yargılarınızı anlamanıza yardımcı olabilir.
Medya Sizi Nasıl Etkiliyor?
Takip ettiğiniz içerikler belirli grupları nasıl yansıtıyor? Bu tür içeriklerin, sizin o gruplara yönelik düşüncelerinizi şekillendirip şekillendirmediğini analiz edebilirsiniz.
Örnek: Sürekli olarak bir etnik grubun suç işlediğini vurgulayan haber içeriklerini izlemek. Bu durum, sizin bu gruba yönelik önyargılar geliştirmenize neden olabilir.
Empati Yapıyor musunuz?
Kendinizi başka bir kişinin yerine koyarak, onun yaşadığı durumları ve hisleri anlamaya çalışıyor musunuz? Empati eksikliği, önyargılarınızın artmasına yol açabilir.

Önyargı Örnekleri
Bazı insanların kadınların teknik konularda başarısız olduğunu ya da erkeklerin duygularını ifade edemediğini düşünmesi oldukça yaygındır. Ancak bu tür yargılar, bireylerin yeteneklerini ve karakterlerini cinsiyetlerine göre sınırlayarak büyük bir yanılgıya yol açar.
Dahası, bu genellemeler insan ilişkilerini olumsuz etkiler ve bireyler arasındaki farklılıkları görmeyi engeller. Benzer şekilde, yaş temelli yanlış algılar da sıkça karşımıza çıkar. Örneğin, gençlerin sorumsuz olduğu ya da yaşlıların teknolojiden anlamadığı düşüncesi, bu grupların gerçek katkılarını göz ardı eder.
Dış görünüşe dayalı genellemeler de hayatın birçok alanında kendini gösterir. Dövmesi olan birinin güvenilmez olduğu ya da gözlük takan birinin daha zeki olduğu varsayımı, insanların kişiliklerini yalnızca dış görünüşlerine göre değerlendirmenin yanıltıcı olabileceğini kanıtlar.
Aynı şekilde, ırk ve etnik kökene dayalı yanlış genellemeler de toplumdaki birlik ve beraberliği zedeler. Örneğin, belirli bir grubun tembel ya da diğer bir grubun saldırgan olduğu algısı, bireyler arasındaki hoşgörüyü azaltır ve toplumsal çatışmalara zemin hazırlar.
Ekonomik durum üzerinden yapılan genellemeler de oldukça yaygındır. Zenginlerin kibirli olduğu ya da gelir düzeyi düşük bireylerin eğitimsiz olduğu gibi düşünceler, bireylerin ekonomik durumlarına göre haksız bir şekilde yargılanmalarına neden olur.
Bu tür önyargılar, bireylerin yeteneklerini ve potansiyellerini görmezden gelerek toplumsal ayrışmayı güçlendirir. İnançlarla ilgili varsayımlar da benzer bir şekilde toplumsal ilişkileri olumsuz etkiler. Bir dinin mensuplarının hoşgörüsüz olduğu ya da bir diğerinin daha güvenilir olduğu algısı, bireyler arasındaki farklılıkları küçümseyen bir bakış açısının sonucudur.
Bu tür önyargılar, bireylerin potansiyellerini ve gerçek kimliklerini anlamayı zorlaştırır. Daha adil bir yaklaşım benimseyerek genellemelerden kaçınabiliriz.
Ön Yargılı Olmanın Zararları Nelerdir?
Ön yargılı olmak, bireysel ve toplumsal düzeyde pek çok zarara yol açabilir. Bu zararlardan bazıları doğrudan kişinin kendisine, bazıları ise çevresiyle olan ilişkilerine ve topluma yansır. İşte ön yargılı olmanın olumsuz etkileri:
- Gerçekleri Görmeyi Engeller
- Kişisel Gelişimi Sınırlar
- İlişkileri Zedeler
- Adaletsiz Kararlar Alınmasına Yol Açar
- Kendi Psikolojik Sağlığınızı Olumsuz Etkiler
- Toplumdaki Uyumu ve Birlikteliği Bozar
- Fırsatları Kaçırmanıza Neden Olur
- Çocuklara ve Gençlere Kötü Örnek Olur
- Kendinizi Yalnızlaştırır
- Kariyer ve Akademik Başarıyı Olumsuz Etkiler

Ön yargıyı Fark Etme ve Azaltma Yolları Nelerdir?
Olumsuz yargıları azaltmanın ilk adımı, farkına varmaktır. Kendi düşüncelerimizi ve davranışlarımızı sorgulamak, önyargılarımızın temel nedenlerini anlamamıza yardımcı olabilir.
Önyargılar, çoğunlukla bilinçsizce oluşur ve bireyler ya da gruplar hakkındaki düşüncelerimizi etkiler. Ancak, bu olumsuz yargıları önlemek ve daha adil bir bakış açısı geliştirmek mümkündür. İşte önyargıyı önlemenin etkili yolları:
- Farkındalık Kazanın: Önyargıları önlemenin ilk adımı, kendi düşünce ve davranışlarınızın farkında olmaktır. Önyargılarınızın bilinçaltından kaynaklanabileceğini kabul etmek ve bu düşünceleri sorgulamak, onları değiştirme yolunda önemli bir adımdır.
- Empati Geliştirin Kendinizi başkalarının yerine koyarak onların hislerini ve yaşadıklarını anlamaya çalışın. Empati, karşınızdaki kişiyi anlamanızı kolaylaştırır ve olumsuz düşüncelerinizi azaltır.
- Eğitim ve Bilinçlendirme: Önyargıları azaltmanın en etkili yollarından biri, eğitimdir. İnsanlar, farklılıkları anlamaya ve kabul etmeye yönelik bilgilerle donatıldığında, önyargılı düşünceler azalır.
- Çeşitlilik İçinde Yaşamayı Teşvik Edin: Farklı kültürlerden, inançlardan ve geçmişlerden gelen insanlarla daha fazla iletişim kurmaya çalışın. Çeşitliliği deneyimlemek, önyargılarınızı sorgulamanıza ve diğer gruplara karşı daha açık fikirli olmanıza yardımcı olur.
Diğer Makaleler:
Kaynaklar:
- Boehm, J. K., & Kubzansky, L. D. (2012). The heart’s content: The association between positive psychological well-being and cardiovascular health. Önyargı nedir, Psychological Bulletin, 138(4), 655-691.
- Allport, G. W. (1954). The Nature of Prejudice. Addison-Wesley. Önyargı nedir, A digitized version of this book is available at the Internet Archive: